Biraz çocukluğunuzdan bahseder misiniz?
Ben 3 yaşındayken annem ve babam ayrılmışlar. Beni babaannem büyüttü. Bir Karadeniz kadınıydı. Annemle babamı sene birkaç kere görebiliyordum. Babaannemin sevgisiyle büyüyordum. Sarıyer’de yaşıyorduk. O zamanlar Sarıyer bir balıkçı kasabasıydı, şimdiki gibi değildi. Hayallerim de benimle birlikte büyümeye başladı. Bir vakıf kurup herkese yardım etmek istiyordum. Çok naif, kırılgan ve yumuşak yapılı bir insandım. Hocalarımın hep dikkatimi seçerdim. Beni sosyalleştirmeye çalışırlardı. Bir hocam o kadar etkilenmişti ki benim yapımdan, “o kadar hassassın ki, rüzgarda bir ağaç dalı gibi kırılabilirsin. Kendine bu hayatta dikkat et” demişti.
Kargoculuğa nasıl adım attınız?
2019 yılının sonlarında o kadar sevdiğim mesleğimi bıraktım; evimi, arabamı sattım ve adeta koşarcasına Bodrum’a yerleştim. Önceleri Bodrum’da kendimi dinledim ve çokça düşündüm. “Neden, niye?” diye başladığım sorularım sonra “Nasıl başarırım?”a dönüştü. Hem kendimi yapılandırmayı, hem de hayalimdeki kargoculuğu nasıl yaparım diye düşündüm. Kendimi yapılandırmak aslında özüme dönmekti.Bu dinlenme sürecinde kendimi iyice tanıdım; nelere, nasıl tepki verdiğimi öğrendim. Sonuç şu çıktı: Sevilmeye ve onaylanmaya çok ihtiyacım varmış. Başkaları beni sevsin, onaylasın diye çırpınmışım ama kendimi sevmemiş ve onaylamamışım. Başkalarına iyilikler yapardım. Şimdi iyiliği önce kendime yapıyorum, önce kendimi seviyorum ve önce kendimi onaylıyorum.
En büyük başarınız nedir?
En büyük başarı insanın kendisini keşfetmesi ve yapılandırmasıdır. Bunu başardım. Şimdi ise hem Cargo Solution Partnership hem de Bodrum Cargo ile kargo sektörüne bir kadının duyarlılığı ile yenilik getirmek istiyorum. Kimse kimsesiz Olmasın ! İsimli sosyal sorumluluk projemle ile huzur evi ve kimsesiz çocuk evini birleştirmek istiyorum. Bu yaşamda kimse kimsesizlik yaşamasın temennisiyle Kadın Başına ekibine hem teşekkür ediyorum hem de sonsuz başarılar diliyorum.